KURULTAY HAKKINDA

Elginkan Vakfı Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı, 2025 yılında kuruluşunun kırkıncı yıl dönümünü kutlayacağımız Elginkan Vakfı tarafından 2013 yılından bu yana yılaşırı (iki yılda bir, tek yıllarda) olmak üzere İstanbul’da düzenlemektedir.

24-25-26 Nisan 2025 günlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Elginkan Vakfı VII. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nın konusu Türkçe dil ilişkileri olarak belirlenmiştir.

Elginkan Vakfı

Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü kuruluşlarından biri olan ve Türk sanayiine yarım asrı aşkın bir süredir hizmet veren Elginkan Topluluğu’nun kurucuları tarafından Türkiye’nin her alanda çağdaş bir anlayışla ilerlemesine destek olmak amacıyla 1985 yılında kurulmuş olan Elginkan Vakfının kuruluş amaçları:

  • Kültür değerlerimizi, tarihimizde bizi büyüten örf, âdet ve manevi değerlerimizi ve Türkçemizi araştırmak, araştırmaları desteklemek, korumak, yaşatmak ve tanıtmak
  • Bilim, teknoloji ve eğitim alanındaki faaliyetleri teşvik etmek,
  • Ülke sanayiinin ihtiyaç duyduğu vasıflı iş gücü yetiştirilmesine ve bu suretle ülkenin istihdam imkânlarını artırıcı eğitim çalışmalarının yapılmasına katkıda bulunmak için okullar, eğitim kurumları açmak, işletmektir.

Vakfımız, bu temel amaçları kapsamında: 2013 yılında düzenlenen ilk Kurultay’da alt başlık “Geçmişten Geleceğe Türkçe” olarak belirlenmiş ve Türkçenin en eski döneminden başlayarak günümüze kadar uzanan süreçte yaşadığı değişmeler, gelişmeler ortaya konulmuş, geleceğine yönelik ön görülerde bulunulmuş, günümüz Türkçesinin sorunları, dil yapısı, Türkçe eğitimi, bilim ve sanat dallarında Türkçe terimlerin oluşturulması, Türkçenin örnek telaffuzu gibi pek çok konu işlenmiştir.

2015 yılında gerçekleştirilen Kurultay’da alt başlık “Gelenekten Geleceğe Türk Edebiyatı” olup Türk edebiyatının sürekliliği ve geleceği, edebiyatın otorite, devlet ve sosyal kurumlar (aile, toplum, millet, din vb.) ile ilişkisi ve değişimi, metinler arası ilişkiler, anlatıcının serüveni, tarih karşısında edebiyatın konumu gibi pek çok konunun işlendiği bildiriler sunulmuş ve bir açık oturum düzenlenmiştir.

2017 yılında gerçekleştirilen Kurultay’da alt başlık “Geçmişten Günümüze Türk Sözlükçülüğü” olup tarihte ve günümüzde Türk sözlükçülüğü, sözlükçülük terimleri ve kavramları, sözlük türleri, internet sözlükçülüğü, sözlükçülükte tanımlama, tanıklama (örnekleme) gibi pek çok konunun işlendiği bildiriler sunulmuş ve “Çevirmenlerin Gözüyle Sözlüklerimiz” başlığı altında bir açık oturum düzenlenmiştir.

2019 yılındaki Kurultay’da ise Edebiyat ana teması altında “Geçmişten Günümüze Seyahat Edebiyatı” alt başlığında “Türk seyyahlar ve eserleri, yabancı seyyahlar ve eserleri, gezilen coğrafyalar, seyahatnamelerde kültür hayatı, seyahatnamelerde mutfak kültürü, seyahatnamelerde sosyal hayat, seyahatnamelerin söz varlığı, sefaretnameler” konularında çeşitli bildiriler sunularak tartışılmıştı. Kurultay’ın açılışında “Çağımızın Seyyahlarıyla Söyleşi” de gerçekleştirilmişti.

2021 yılında yapılması tasarlanan ancak yaşanan küresel salgın yüzünden 2022 yılında gerçekleştirilen Türk Dili temalı Kurultay’ın ana konusu ise “Geçmişten Günümüze Yazılmayan Türkçe -Türkçenin Art ve Eş Zamanlı Değişkeleri-” idi. Açılış oturumunda gerçekleştirilen söyleşi de “Yazılmayan Türkçe” başlığını taşımaktaydı. Kurultay’da Türkiye Türkçesinin ağızları, Türk argosu, meslek dilleri, gizli diller ve Türk İşaret Dilinin değişkeleri konularında bildiriler sunulmuştur.

2023’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü kuruluş yıl dönümü olması dolayısıyla Türk Edebiyatı temalı VI. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nın ana başlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılında Türk Edebiyatı olarak belirlenmiştir. Açılış oturumunda gerçekleştirilen söyleşinin konusu ise “Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı Üzerine” idi. Kurultay’da Cumhuriyet döneminde edebî topluluklar, Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında şiir, roman, hikâye ve tiyatro, Türk Dünyası edebiyatlarıyla etkileşim, Türkiye Cumhuriyeti’nde edebiyat araştırmaları vb. alt başlıklarındaki bildirilere yer verilmiştir.

2025 yılındaki VII. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı ise Geçmişten Günümüze Türkçe Dil İlişkileri alt başlığıyla gerçekleştirilecektir.

Yedinci Kurultayın Konusu ve Kapsamı:

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRKÇE DİL İLİŞKİLERİ

Türkçe binlerce yıllık tarihi boyunca pek çok kültür ve uygarlıkla etkileşimde bulunmuş, bu etkileşimlerle dilin yapısında, söz varlığında, ifade biçimlerinde izler bırakmıştır. Dil ilişkileri, yalnızca kelimelerin alınması veya verilmesi değil aynı zamanda dillerin ve kültürlerin gelişmesinin de temelidir. Bu nedenle dil ilişkileri konusunun Türk dili araştırmalarında önemi yüksektir. Dil ilişkileri, bir toplumun diğer toplumlarla kurduğu ilişkileri, kültür alışverişlerini ve tarih boyunca hayatındaki evreleri yansıtır. Bu nedenle, dil ilişkilerini incelemek, toplumun kültürünün beslendiği kaynakları da ortaya çıkarmaktır. Türkçenin diğer dillerle etkileşimleri, tarih boyunca kurulan ticaret yolları, göç hareketleri, siyasi ittifaklar ve kültürel değişimlerle şekillenmiştir. Türkistan coğrafyasının geniş bozkırlarından, Osmanlı İmparatorluğu'nun şehirlerine kadar Türkçenin yaşadığı dil ilişkileri kültürel ve bilimsel zenginleşmeyi de beraberinde getirmiştir.

Günümüzde, küreselleşme ve teknolojik ilerlemelerle birlikte dil ilişkileri daha da önem kazanmıştır. İngilizcenin uluslararası iletişim dili hâline gelmesiyle Türkçe de yoğun etkileşimler yaşamaktadır. Sosyal medya, internet ve uluslararası ticaretin etkisiyle, Türkçeye giren yeni kelimeler ve ifadeler dilin evrimine hız kazandırmaktadır. Bu süreçleri anlamak ve yönetmek, Türkçenin geleceği açısından kritik öneme sahiptir. Dil ilişkileri üzerine yapılan araştırmalar, sadece akademik dünyada değil, aynı zamanda dil planlaması, eğitim politikaları ve kültürel koruma projelerinde de önemli bir rol oynamaktadır. Bu çalışmalar, dilin nasıl evrildiğini, hangi etkenlerin dil değişimlerine yol açtığını ve gelecekte Türkçenin nasıl şekilleneceğini anlamamıza yardımcı olur.

Bilindiği gibi dil ilişkisi, iki veya daha fazla dilin konuşucularının bir arada yaşama, ticaret, kültür, eğitim, göç ve diğer toplumsal olaylarla dilleri arasında meydana gelen etkileşimler ve değişim süreçleri sonucunda ses, biçim, söz varlığı, söz dizimi vb. dil yapılarında yaşanan gelişim ve değişikliklerin genel adıdır.

Dil ilişkileri tarihsel, coğrafi, toplumsal, kültürel ve ekonomik etkenler aracılığıyla ortaya çıkar ve dillerin evrimi, çeşitliliği ve değişimi üzerinde önemli bir rol oynar. Dil ilişkileri aynı zamanda ulusların tarihsel köklerinin beslendiği kaynakları, geçmişte hangi coğrafyalarda hangi toplumlarla ne tür ilişkiler içerisinde olduklarını ortaya koyar. Bir dilin söz varlığına bakarak geçmişte hangi uluslarla hangi alanlarda etkileşim içerisinde olduklarını somut ögelerle belirlemek mümkündür.

Yazı dili olarak yaklaşık 1400, konuşma dili olarak da en az 5000 yıllık bir geçmişe sahip bulunan Türkçe, bilinen tarihi boyunca Çince, Soğdca, Moğolca, Farsça, Arapça, Rumca, Ermenice, İtalyanca, Fransızca, İngilizce vb. pek çok dille etkileşim içinde olmuştur. Türkçenin yazı dili dönemindeki dil ilişkileri edebî, kültürel, bilimsel vb. metinler aracılığıyla çözümlenirken yazı dili öncesi karanlık dönemlerdeki dil ilişkileri yeniden kurma (reconstruction) çalışmalarıyla aydınlatılmaktadır.

Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce ile yazı temelli ilişkiler sonucunda göz ile alıntılar çoğunlukla özgün biçimleriyle Türkçeye geçerken Çince, Moğolca, Soğdca, Rumca, Ermenice, İtalyanca vb. dillerle konuşma dili temelli ilişkiler sonucunda kulak ile alıntılar Türkçenin ses yapısıyla uygunlaştırılarak söz varlığına katılmıştır. Yazı temelli alıntılarda yalnızca kelimeler değil ekler, kalıp ifadeler, deyimler alındığı gibi anlam alıntıları (calque) da dikkat çekici boyuttadır. Bu da bize dil ilişkilerinin yalnızca söz varlığı ile sınırlı kalmadığını göstermektedir.

Dil ilişkileri, birçok disiplinin kesişim noktasında yer alan geniş kapsamlı bir araştırma alanıdır. Bu alan, dillerin yapısal ve ses bilgisel özelliklerinden kültürel ve toplumsal etkileşimlere kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu sebeple dil ilişkileri çok disiplinli bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Bu yaklaşım, farklı disiplinlerin bilgi ve yöntemlerini bir araya getirerek diller arası etkileşimlerin derinlemesine anlaşılmasını sağlar ve dilin çeşitli boyutları hakkında daha kapsamlı bakış açıları sunar. Bütün bu açılardan bakıldığında dil ilişkileri yalnızca dil bilimcilerin değil kültür tarihi araştırmacılarının, toplum bilimcilerin, tarih ve edebiyat araştırmacılarının çalışmalarına veri sağlayacak bir alandır. Bu bakımdan VII. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nda Türkçe dil ilişkilerini konu edinecek bildiriler:

  • Yöntemsel bakış açısıyla dil ilişkilerine kuramsal yaklaşımlar ve bu ilişkilerin araştırılmasında kullanılmış olan yöntemleri,
  • Tarihsel bakış açısıyla Türk dilinin kökenleri ve tarihsel evrimi, Türkçenin uzak ve yakın geçmişteki dil ilişkilerini,
  • Kalıtsal (genetik) dil bilimi bakış açısıyla Ural-Altay dil birliği hipotezi, bu diller arasındaki benzerlikleri, dil ilişkilerini ve alıntıları,
  • Kültürel bakış açısıyla dil ilişkilerinin, kültürel alışverişler ve etkileşimler yoluyla Türkçeye kattığı değerler; edebî metinlerde alıntı sözlerin anlatıma katkıları, etkileri; çeviri edebiyatının dil ilişkilerine etkisini,
  • Toplumsal dil bilimi bakış açısıyla dilin toplumsal kimlik ve aidiyet üzerindeki etkisi, kitle iletişimi sosyal medya ve popüler kültürde dil etkileşimlerini,
  • Günümüzün bakış açısıyla Türkçenin uluslararası bağlamda diğer dillerle ilişkileri ve küreselleşme sürecindeki değişimleri, dünya siyasetinde yaşanacak gelişmelerle Türkçenin önümüzdeki dönemlerde olası dil ilişkileriyle ilgili ön görüleri ele almalıdır. Türkçe dil ilişkileri konulu çalışmalarda edebiyat, sanat, kültür, bilişim, ekonomi, moda, yemek, spor vb. her alanda yaşanan, yaşanmakta olan ulusal ve evrensel ilişkilerin, etkileşimlerin boyutlarının, kapsamının, içeriğinin de ortaya konulması beklenmektedir.

Kurultay’a Katılım

Katılımcıların yukarıda belirtilen konular ve alt başlıklar çerçevesinde sunacakları bildirilerden oluşacak ve Kurultay’dan birkaç ay sonra yayımlanacak Kurultay kitabının Türkçe dil ilişkileri alanında başvuru kaynağı niteliğini kazanması amaçlanmaktadır. Bu bakımdan yalnızca söz varlığındaki alıntılara odaklanmak ve uzun sözcük listeleri sunmak kitabın bütünlüğünü sağlanma ve amaca ulaşma açısından yetersiz olacağı için bu tür bildiriler değerlendirmeye alınmayacaktır.

Kurultay’a ortak bildiri kabul edilmemektedir.

Kurultay’a başvurabilmek için:

  • Yukarıda belirtilen ana konu ve alt başlıklar kapsamında hazırlanacak ve 11 punto büyüklüğünde, tek satır aralığında yazılmış en az 300 sözcükten oluşan özetin,
  • On iki sözcüğü geçmeyen ve bildiri konusunu belirten 12 punto kalın (bold) büyük harflerle yazılmış başlığın,
  • Bildiri konusunu en açık bir biçimde belirten beş anahtar sözcüğün,
  • https://elginkanvakfikurultayi.org/bildiri-yazilisinda-uyulacak-kurallar ağ sayfasındaki kaynakça kurallarına göre düzenlenecek muhtemel kaynakçanın

Word dosyası olarak e-posta ekinde 18 Ekim 2024 Cuma günü mesai bitimine kadar bilgi@elginkanvakfi.org.tr adresine gönderilmesi gerekmektedir.

Konusu, kapsamı, alt başlıkları ve kuralları belirtilen Elginkan Vakfı VII. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’na siz değerli araştırmacıların bilimsel ve özgün bir bildiriyle katılmanızı bekliyoruz. 

VII. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nda görüşmek dileğiyle…

Düzenleme Kurulu

(Soyadına Göre Alfabetik Sırayla)

Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN

Hacettepe Üniversitesi

Prof. Dr. H. Dilek BATİSLAM

Çukurova Üniversitesi

Prof. Dr. S. Dilek YALÇIN ÇELİK

Hacettepe Üniversitesi

Doğan HIZLAN

Hürriyet Gazetesi

Prof. Dr. Emine GÜRSOY NASKALİ

Marmara Üniversitesi

Prof. Dr. Kâzım YETİŞ

İstanbul Aydın Üniversitesi

Prof. Dr. Gülden SAĞOL YÜKSEKKAYA

Marmara Üniversitesi

Ali ERKÖSE

Elginkan Vakfı

Filiz OKUMUŞ

Elginkan Vakfı

Uluslararası Danışma Kurulu

(Soyadına Göre Alfabetik Sırayla)

Prof. Dr. Şükrü Halûk AKALIN

Türkiye

Prof. Dr. H. Dilek BATİSLAM

Türkiye

Prof. Dr. S. Dilek YALÇIN ÇELİK

Türkiye

Prof. Dr. Gülnisa CEMAL ERDAL

Almanya

Prof. Dr. Marcel ERDAL

Almanya

Dr. Lauri HARVILAHTI

Finlandiya

Doğan HIZLAN

Türkiye

Prof. Dr. Henryk JANKOWSKİ

Polonya

Prof. Dr. Eva A. Csato JOHANSON

Almanya

Prof. Dr. Lars JOHANSON

Almanya

Prof. Dr. Emine GÜRSOY NASKALİ

Türkiye

Prof. Dr. Martine ROBBEETS

Belçika

Prof. Dr. Kasımcan SADIKOV

Özbekistan

Prof. Dr. Marek STACHOWSKI

Polonya

Prof. Dr. Kâzım YETİŞ

Türkiye

Prof. Dr. Emine YILMAZ

Türkiye

Prof. Dr. Gülden SAĞOL YÜKSEKKAYA

Türkiye